Apple M1
Apple M1 işlemcisiyle beraber yeni Macbook’ları ve MacMini’yi duyurduğunda herkes çok heyecanlandı çünkü bahsedilen performans değerlendirme sonuçları muazzamdı. Sadece 1000$’a satılan Macbook Air’in bile 2017 ve öncesi ve neredeyse 2 katı fiyata satılan Macbook Pro’lardan daha iyi çekirdek sonuçları vereceği vaad edilmişti. Ee nispeten öyle de oldu. Cihazlar piyasa sürüldükten sonra kısa süre içinde yüzlerce inceleme yapıldı, makaleler yazıldı ve herkes bu yeni çip’in yapabildiklerinden büyülenmişti. Çünkü M1 cihazlar gerçekten son derece hızlı bir kullanım deneyimi sunuyor ve hatta uygulamalar M1 uyumlu hale geldikçe cihazlar da daha performanslı bilgisayarlara dönüşüyorlar.
Fakat zaman geçtikçe bazı sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Bunların bazıları yazılım güncellemesiyle çözüldü ama bir tanesi hala kullanıcıları tedirgin ediyor: yoğun SSD kullanımına bağlı eskime.
Kısaca şöyle başlayayım: SSD disklerin de aynı eskiden kullandığımız HDD diskler gibi bir kullanım ömrü var. Bu ömür tabi ki bir HDD’den 5 ile 10 kat arasında daha uzun ama sonsuza kadar kullanılabilir de değil. Apple M1 cihazlar, ram’in yeterli olmadığı durumlarda SSD’yi geçici ram olarak kullanabiliyor. Bu aslında yıllardır olan; intel çipli cihazların da hem windows hem de mac tarafında kullandığı bi özellik (Swap memory). Fakat bazı kullanıcıların aktardığı M1 SSD kullanım detayı bilgileri normalin çok üzerinde yazma işlemi yapıldığını göstermiş. Mesela bir kullanıcı 3 ay gibi bir süreçte SSD’sine 26TB veri yazıldığını gösteren test sonuçları paylaşmıştı. Bunun üzerine internette tartışmalar başladı ve bir çok insan testler yapmaya, sonuçlarını da paylaşarak Apple’dan bir açıklama beklemeye başladılar. Çünkü aynı işlemleri yaptıkları intel çipli cihazlar ile M1 çipli cihazlar arasında 10kat’tan fazla veri yazım farkı vardı. Bunun çok daha üzerinde veri yazıldığını ileten kullanıcılar da oldu, mesela bir kullanıcı cihazının SSD’ye 2 ayda 150TB data yazdığını gösteren test sonucunu paylaştı. Biraz araştırıldığında Reddit’de, LinusTechTips’de, TomsHardware’de ve diğer bir çok forumda bu konuyla ilgili test sonuçları ve tartışmalar mevcut. Bazı rakamlar gerçekten endişe verici.
Bu rakamlar neyi ifade ediyor
Başta da belirttiğim gibi SSD’lerin bir ömrü var ve bu ömür SSD’ye yazılan veri miktarıyla ölçülüyor. Bu ölçüm TBW (terabytes written) değeriyle ifade ediliyor. Bunu aynı aracınızın kilometresi gibi düşünebilirsiniz. SSD üreticiler TBW değerini verirken bu TBW’ye erişildikten sonra SSD’nin garanti dışına çıkacağını da belirtiyorlar. Yani diyelim 0 km bir araç aldınız ve firma ilk 100bin km için garanti verdi, bunun gibi düşünebilirsiniz. Peki araç 100 bin km’ye ulaştıktan sonra aracınız kullanılamaz hale mi gelecek? Tabi ki hayır. Yani SSD üreticileri biraz da kendilerini garantiye almak için bir SSD’nin yazabileceği verinin yarısı ya da yarısından daha az bir TBW rakamı veriyor ki garanti kapsamı süresini kısa tutabilsinler.
Yapılan bazı testlere göre 256GB kapasiteli bir SSD ortalama 300TBW’ye sorunsuz bir şekilde erişebiliyor. Kolaylıkla diyorum çünkü bunun çok daha üstüne de çıkabiliyor. Bu da kullanıma bağlı olarak 4-8 yıl arasında bir kullanım süresi demek. Eğer 512GB bir SSD’niz varsa bu süreyi ikiyle çarpabilirsiniz. Bazı testler 256GB kapasiteli bir SSD’nin petabyte’lara varan TBW’lere ulaşabildiğini de göstermişti. Yani aslına bakarsanız, SSD ömrünüzün kısa sürede biteceğini düşünmenize çok da gerek yok. Tabi tekrar ediyorum, kullanımınıza bağlı olarak.
M1 & Rosetta
M1 özeline dönersek, 8GB ram’li model 16GB ram’li modele göre SSD’ye biraz daha fazla ihtiyaç duyuyor ve veri yazıyor ama bu aradaki fark iki kat değil. Yukarıda verdiğim test örneğinde 2 ayda 150TB data yazıldığı görülüyordu, bu arkadaşın SSD’si bu şekilde kullanılmaya devam ederse muhtemelen 1 yıl civarı bir sürede sıkıntılar baş göstermeye başlayacaktır. Peki neden M1’ler bu kadar çok SSD kullanıyor?
Bir çok kullanıcı bu kullanımın derin detayına indiğinde henüz M1’in ARM mimarisine uygun versiyonları bulunmayan ve Rosetta üzerinden çalıştırılan uygulamaların SSD kullanımlarının çok yüksek olduğunu tespit etmiş. Yani M1 uyumlu uygulamalar ram’i daha verimli kullanırken, henüz M1 versiyonu bulunmayan ve Rosetta üzerinden çalıştırılan uygulamalar 10 kata kadar daha çok ram ihtiyacı duyabiliyor ve dolayısıyla mecburen SSD’yi kullanmak zorunda kalıyor. Bunu da bir not olarak ekleyelim. Hali hazırda bir çok önemli uygulama M1 desteği almış durumda. Bir çok firma da 2021 yılı içinde M1 desteği sunmayı planlıyor, bu da Rosetta kullanımını azaltacaktır tabi ki. M1 cihazların SSD’yi bu kadar fazla kullanmasının tek sebebi Rosetta mı yoksa başka bir sıkıntı mı var bunu Apple’dan resmi bir açıklama geldiğinde daha net öğreneceğiz.
Yükseltme yok
Buradaki bir diğer sorun aslında SSD’lerin eskimesinden de öte, eskiyen SSD’nin değiştirilemiyor olması. Çünkü M1 cihazların içerisindeki tüm bileşenler tümleşik durumda ve değiştirilemiyor. Yani sonradan ram ya da ssd yükseltmesi yapamıyoruz. Bu durum yeni MacMini için de geçerli ki eskiden MacMini’lerin kasası açılarak ram ya da disk değişikliği yapılabiliyordu.
He diyelim (şu an mümkün değil ama) bi şekilde yeni ssd takmayı başardınız, büyük geçmiş olsun…
Boot Kilitleme
Apple, kötü amaçlı yazılımları cihazlarınızdan uzak tutmak için (yedik mi? yemedik) MacOS boot özelliğini kilitliyor. Ayrıca, M1 işlemcili bilgisayarlar işletim sistemini yükleyebilmek için çalışır durumda bir SSD gerektiriyor. Bu SSD’nin de Apple tarafından kriptografik olarak mühürlenmiş ve imzalanmış bir sistem birimi içermesi gerekiyor. Yani bu şöyle diyelim, Apple tarafından mühürlenmiş ve imzalanmış birimler içeren bir ssd’niz yoksa bilgisayarı başlatamıyorsunuz.
Dolayısıyla, M1 Mac’inizdeki dahili sürücü tamamen arızalanırsa, harici bir önyüklenebilir sürücü bile MacOs’u yeniden yüklemenize ya da sistemi çalıştırmanıza izin vermez. Yani Mac’iniz bitkisel hayata girer diyebiliriz :) onu hayata yalnızca Apple döndürebilir (şimdilik)
Bir SSD nasıl bozulur?
Büyük ölçüde kurumsal ve bulut tabanlı sistemler odağında yapılan araştırmaların sonuçları oldukça tutarlı. Veri kayıplarının ana nedeni, NAND flash kalıp arızaları.
Çoğu flash yonga, birlikte paketlenmiş iki kalıptan oluşuyor ve bir arıza meydana geldiğinde, genellikle bu kalıplardan bir tanesi bozulmuş oluyor. Bu kalıplardaki flash hücrelerinin sınırlı sayıda yazma işlemi kapasitesi var fakat modern SSD controller (denetleyiciler) artık fazlasıyla gelişti ve bu yazma kapasite sınırına ulaşılması çok ama çok zor hale geldi.
Günümüzde 256GB kapasiteli bir SSD’de, 8 yongada 16 blok olabiliyor. Tek bir blok arızalanırsa ortalama 16GB veri kaybı olabiliyor. Bu durum eski tip HDD’lerdeki tüm sürücüyü yok eden disk sürücüsü kafa çökmesinden tabi ki daha iyi ama yine de data kaybı yaşatabilir.
Apple mühendisleri de az önce bahsettiğim cihazın açılamamasına sebebiyet verebilecek SSD sorununun farkında olmalılar ki disk üzerinde bir değil iki kurtarma birimi oluşturmuşlar. Hatta belki de bu birimleri farklı yongalardaki farklı kalıplara da yerleştirmiş olabilirler. Giden gitsin, kalan sağlar bizimdir misali. :)
Apple’ın bilgisayarın ssd’si bozulsa dahi harici bir kaynaktan boot edilememesi kısıtı biraz can sıkıcı tabi. Diğer taraftan, bunu bilgisayarı kötü yazılımlardan korumak için yapmış olmaları da anlaşılabilir ama sonuçta bu Apple, müşterisini kendisine muhtaç etmeyi seven bir yapısı var. Yani insanın aklına işin o tarafı da gelmiyor değil.
Sonuç olarak, olası bir SSD bozulma durumunda data kayıpları yaşamamak için her zaman yedekli gitmekte fayda var. Apple’dan henüz resmi bir açıklama gelmediği için M1 cihazları bu konuda önümüzdeki süreçte neler göreceğiz çok bilemiyoruz. Bu açıklamanın da zaten bu sene duyurulacak olan yeni macbook pro’dan önce geleceğini de düşünmüyorum.
Bekleyip göreceğiz.